Akşamın erken saatlerinde, İzmir'den başlayan yolculuğumuzda, maceraya ilk adımı atıyoruz. İzmir'den bize katılan yolcularla tanışma ve yeni dostluklar kurma fırsatı buluyoruz. Ege'nin sıcak esintisi eşliğinde, heyecanla dolu bir başlangıç yapıyoruz.

Gece yarısına doğru İstanbul'a varıyor ve buradan bize katılacak yeni arkadaşlarımızı selamlıyoruz. İstanbul'un büyülü atmosferinde kısa bir mola verip, gece yarısından hemen sonra, tüm yolcularımızla birlikte yeni maceralara atılmak üzere yolumuza devam ediyoruz. Bu özel gece, farklı şehirlerden gelen insanların bir araya gelmesiyle başlayan unutulmaz bir yolculuğun ilk adımı oluyor.

Sabahın erken saatlerinde Belgrad'a varışımızla başlayan günümüz, şehrin tarihini ve canlılığını keşfetmekle geçiyor. Parlamento Binası, Kale Meydanı ve Knez Mihailova Caddesi gibi simge noktaları ziyaret ediyoruz. Belgrad'ın tarihi dokusu içinde dolaşırken, Savaş Adası ve Fikir Bayırı'ndan şehrin manzaralarına hayran kalıyoruz. Akşam saatlerinde Belgrad'dan ayrılarak yolculuğumuzun bir sonraki durağın Viyana'ya doğru yola çıkıyoruz.

Sabahın ilk ışıklarıyla Viyana'ya varışımız, şehrin sanatsal ve tarihi zenginliğinin keşfiyle başlıyor. Hoffbourg Sarayı'nın muhteşem mimarisi, Ring Caddesi'nin şıklığı, Aziz Stephan Kathedrali'nin göğe uzanan zarafeti, Parlemento Binası ve Opera Binası'nın görkemli yapıları, bizi adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Mozart’ın Evi'nde, müzik tarihinin en büyük dehalarından birinin yaşamına dokunuyoruz. Şehir turumuzu tamamladıktan sonra otelimize geçiyoruz. Serbest zamanımızda Viyana'nın kafelerinde oturabilir, şehrin sanatını ve tarihini hissedebilirsiniz.

Kahvaltının ardından Viyana'nın sanat dolu atmosferiyle vedalaşıyoruz. Viyana'nın zarafeti ve kültürel mirası, yolculuğumuzun bu aşamasında bize eşlik eden ilham kaynağı oluyor.

Yolculuğumuz bizi, öğle saatlerinde Avrupa'nın kalbindeki masal şehri Prag'a götürüyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Prag Kalesi'nin muazzam manzarası, St.Vitus Katedrali'nin gotik ihtişamı, Karl Köprüsü üzerindeki eşsiz yürüyüş, Eski Şehir Meydanı'nda zamanın durduğu anlar ve Astronomik Saat'in büyüsü ile Prag'ın tarihine tanıklık ediyoruz. Kafka'nın Evi, bu eşsiz şehrin kültürel dokusuna daha derin bir bakış sunuyor. Prag'ın tarihi sokaklarında serbest zamanımızı geçirdikten sonra, akşamüstü bu büyülü şehirden ayrılıp Berlin'e doğru yola çıkıyoruz.

Akşam geç bir saatte Berlin'e varışımızla, bu dinamik şehrin enerjisine adım atıyoruz. Berlin'in tarihini ve kültürünü keşfetmek üzere, ertesi gün için hazırlıklarımızı yapıyor ve otele yerleşiyoruz.

Kahvaltı sonrası Berlin'in zengin tarihini ve kültürünü keşfetmeye başlıyoruz. Rotes Rathouse'un ihtişamı, Berliner Dom'un göz alıcı mimarisi, Müzeler Adası'nın sanatsal hazineleri, Checkpoint Charlie ve Berlin Duvarı'nın hikayeleri, Brandenburg Kapısı'nın altından geçerken duyduğumuz tarih öncesi çağrılar... Berlin, geçmişi ve bugünü bir araya getiren eşsiz bir mozaik sunuyor. Gün boyu süren serbest zamanımızda, şehrin her köşesindeki tarihle iç içe geçmiş modern yaşamın tadını çıkarıyoruz. Gece, yeni maceralara doğru yelken açmak üzere Berlin'den ayrılıyoruz.

Erken bir saatte Puttgarden limanına varıyoruz. Kısa süreliğine bu liman kasabasının sakinliğine tanık oluyoruz. Feribota yerleşme işlemlerimizi tamamladıktan sonra Baltık Denizi'nin sularına doğru yola çıkıyoruz.

Feribot yolculuğumuz sırasında, Baltık Denizi'nin engin mavilikleri üzerinde huzur buluyoruz. Denizin üzerindeki sakin saatler, yolculuğumuzun ruhunu yeniliyor.

Danmark'ın Rodby limanına ayak bastığımızda, İskandinav maceramızın ilk adımını atmış oluyoruz. Rodby'den hızlıca ayrılarak, Kopenhag'ın tarihi ve kültürel zenginliklerine doğru yolumuza devam ediyoruz.

Kopenhag'a varışımız, şehrin tarih ve kültürüyle dolu sokaklarında bir keşif yolculuğuna çıkmamızı sağlıyor. Nyhavn Kanalı ve Küçük Deniz Kızı Heykeli gibi simgesel noktaları ziyaret ediyoruz. Tivoli Bahçeleri ve Danimarka Kraliyet Sarayı gibi yerlerle şehrin çeşitliliğini keşfediyoruz. Serbest zamanda, "hygge" yaşam tarzını deneyimleyebilir veya Strøget'te alışveriş yapabiliriz. Öğleden sonra Kopenhag'dan ayrılırken, şehrin bize sunduğu anıları ve deneyimleri kalbimizde taşıyoruz.

Yorucu bir günün ardından turumuzun konaklama noktalarından olan Goteborg şehrine varıyoruz ve yarın yapacağımız yolculuk için dinleniyoruz.

Sabahın erken saatlerinde Göteborg'dan ayrılarak, İskandinavya'nın büyüleyici güzellikleri arasında, Voss'a doğru yola çıkıyoruz. Göteborg, kısa süreliğine uğradığımız, deniz kıyısının sakinliği ve İskandinav mimarisinin güzellikleriyle dolu bir şehir olarak hafızalarımızda yer ediniyor.

Norveç’in nefes kesen manzaraları eşliğinde unutulmaz bir yolculuk sonrası akşam saatlerinde Voss’a varışımızın ardından otelimize yerleşiyoruz.

Kahvaltı sonrası, Voss'un sakin sabahında yola çıkıyoruz.

Kısa bir yolculuk sonrası, Norveç'in doğa harikası Tvindefossen'a varışımız, şelalenin etkileyici güzelliğine tanık olmamızı sağlıyor. Bu büyüleyici şelale, güçlü akışı ve yüksekliğiyle dikkat çekiyor. Kısa bir tur esnasında, suyun ışıkla oyununu ve çevresindeki doğal güzellikleri keşfediyoruz. Tvindefossen, fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunarken, doğanın muazzam güzelliğini ve gücünü vurguluyor. Bu unutulmaz ziyaret, seyahatimizin en önemli anlarından biri oluyor, doğanın huzur ve heybetini bir arada sunarak bize eşsiz bir deneyim yaşatıyor.

Öğle saatlerinde Bergen'e varışımız, şehrin doğal ve tarihi güzelliklerini keşfetmeye başladığımız anı işaret ediyor. Bryggen'in ahşap binaları ve Fløyen Dağı'nın manzarası bizleri büyülüyor. Kısa zamanda Bergen Balık Pazarı'ndan taze deniz ürünleri tatma ve Edvard Grieg Müzesi'ni ziyaret etme şansı buluyoruz. Akşamüzeri Bergen'den ayrılırken, şehrin sunduğu anılar kalbimizde yer ediniyor. Bergen, kısa sürede bile derin izler bırakan bir şehir olarak hafızamızda kalıyor.

Akşamüzeri Bergen’den hareket edip kısa bir yolculukla tekrar Voss’daki otelimize geri dönüyoruz.

Kahvaltı sonrası, Voss'un sakin sabahında yola çıkıyoruz, bizi Flam'ın büyüleyici manzaraları bekliyor.

Öğlen saatlerinde Flam'a varıyoruz. Burada, misafirlerimiz için iki muhteşem seçenek sunuyoruz: isteyen misafirlerimiz nefes kesen Flam treni turuna çıkabilir veya dünya mirası fiyortta nefes kesen tekne turuna katılabilir. Ziyaretimiz sonrası Flam'dan ayrılışımızla, bu doğa harikasına veda ediyoruz.

Akşamüzeri Norveç’in başkenti Oslo’ya varıyor ve otelimize yerleşiyoruz.

Sabah kahvaltısı sonrası Norveç'in bu muhteşem başkentinde bir gün geçirmeye hazırız. Kraliyet Sarayı'nın görkemli manzarası, Karl Johans Caddesi'nin canlı atmosferi, Meclis Binası'nın tarihi dokusu, Belediye Binası'nın mimari güzelliği ve özellikle Vigeland Park ile Frogner Parkı'ndaki muazzam heykel sanatı, Oslo'nun kültürel ve sanatsal zenginliğini gözler önüne seriyor.

Gün boyunca şehri keşfettikten sonra, akşamüzeri Oslo'dan ayrılıp, dinlenmek üzere İsveç’in Karlstadt şehrindeki otelimize yerleşiyoruz.

Sabah kahvaltısı sonrası otelimizden ve Karlstadt'tan ayrılıyoruz.

Sabah Stockholm'e varıyoruz. Bu muhteşem şehirde, Vasa Müzesi'ni ziyaret ederek denizcilik tarihine bir bakış atıyor, Kraliyet Sarayı'nın ihtişamını keşfediyor ve Gamla Stan'ın daracık tarihi sokaklarında dolaşıyoruz. Nobel Müzesi ve Stockholm Katedrali de günümüzün diğer önemli durakları arasında yer alıyor. Stockholm'ün zengin tarihini ve kültürünü keşfettikten sonra, akşam saatlerinde şehir turumuzu tamamlayıp, gemimize doğru ilerliyoruz. Kamaralarımıza yerleşme ve Stockholm'den ayrılışımızla binlerce ada manzarasıyla bizi bekleyen büyüleyici bir gemi seyahatine başlıyoruz..

Stockholm'den Turku'ya doğru Baltık Denizi'nin üzerinde başlayan gece yolculuğumuz, İskandinavya'nın en büyüleyici doğal manzaralarından birine tanıklık etme fırsatı sunuyor. Gemi, Stockholm'ün tarihi limanından ayrılıp, binlerce ada arasından süzülerek ilerlerken, gemideki eğlencelerle birlikte unutulmaz bir deneyime dönüşüyor.

Erken saatlerde Turku limanına varıyoruz. Kısa bir süre sonra feribottan ayrılıp, Helsinki'ye doğru yola çıkıyoruz. Turku'nun tarihi dokusu ve kültürel mirası, Finlandiya'nın zengin tarihine dair bize ipuçları sunuyor.

Helsinki'ye varışımızla, şehrin modern ve tarihi unsurlarının eşsiz birleşimine tanık oluyoruz. Uspenski Katedrali'nin ihtişamı, Helsinki Katedrali'nin zarif silueti, Esplanade Parkı'nın doğal güzelliği, Senato Meydanı'nın tarihi atmosferi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın görkemi, Helsinki'nin çok katmanlı karakterini yansıtıyor. Gün boyu süren keşiflerimizin ardından, akşam saatlerinde Helsinki limanına geçiyoruz. Gemimizdeki kamaralarımıza yerleşip Helsinki'den ayrılarak Baltık Denizi'nin sularında yeni bir yola çıkıyoruz.

Bu yolculukta yolcularımız için düzenlenen canlı müzik performansları, dans etkinlikleri ve sosyal aktiviteler, yolculuğun her anını keyifli hale getiriyor. Denizin ortasında, kuzeyin serin rüzgarlarına karşı sıcak bir dostluk ve eğlence atmosferi oluşuyor. Bu yolculuk, 3000 kişilik gemidek sunulan imkanları deneyimlemekle kalmıyor, aynı zamanda gemideki eğlencelerle bir festival havası sunuyor. Yolcularımızın gülüşleri ve eğlencenin sesleri, Baltık Denizi'nin üzerinde unutulmaz bir gece yaratıyor.

Erken saatlerde Tallinn'e varışımızla, bu tarihi şehrin sokaklarını keşfetmeye başlıyoruz. Şehir turumuz, Tallinn'in Orta Çağ'dan kalma mimarisini ve kültürel zenginliklerini gözler önüne seriyor. Tur sonrası serbest zamanımızda, herkes kendi ilgi alanına göre şehri keşfetme fırsatı buluyor. Öğleden sonra, maceramızı bir sonraki durağımız olan Riga'ya taşıyacak şekilde harekete geçiyoruz. Bu kısa süre içinde, Baltık'ın tarihi ve kültürel dokusunu daha da derinlemesine yaşama şansı elde ediyoruz.

Öğleden sonra Riga'ya varışımızla birlikte Blackheads Binası, St Peter Kilisesi, Daugava Nehri'nin kıyıları, Dome Katedrali ve Riga Kalesi, Riga'nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfettiğimiz duraklar arasında yer alıyor. Riga'nın tarihi dokusuna ve canlı kültürel hayatında kısa bir mola verdikten sonra, akşam üzeri Riga'dan ayrılıp yolculuğumuzu sürdürüyoruz.

Sabahın erken saatlerinde Varşova'ya varışımızla, Polonya'nın bu canlı başkentinin tarihine ve kültürüne dalıyoruz. Kraliyet Kalesi'nin görkemli yapısı, tarihi Barbakan, Eski Şehir Merkezi'nin renkli sokakları ve III. Zygmunt Sütun Heykeli, Varşova'nın zengin tarihini ve direniş ruhunu yansıtıyor. Gün boyu süren keşiflerimizin ardından, öğleden sonra Varşova'dan ayrılarak Krakow'a doğru yolumuza devam ediyoruz.

Akşamüstü Krakow'a varışımızla, bu tarihi şehrin sakin atmosferine adım atıyor ve otelimize yerleşiyor ve Krakow'un büyüsünü ertesi gün keşfetmek üzere dinlenmeye çekiliyoruz.

Sabah kahvaltısının ardından Krakow'un zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek üzere şehir turumuza başlıyoruz. Eski şehir merkezi, Adam Mickiewicz Heykeli, Wawel Katedrali ve Cloth Hall, Krakow'un büyüleyici hikayelerini bizlere sunuyor. Turumuzun ardından, grup olarak bir araya gelerek gezimizin sonraki durağına doğru yola çıkıyoruz.

Krakow'dan ayrılarak, dünya tarihinde karanlık bir yere sahip olan Auschwitz-Birkenau Nazi Kampı'na doğru yol alıyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından gerçekleştireceğimiz bu ziyaret, tarihin acılarını ve insanlık derslerini hatırlatıyor. Kampın hüzünlü koridorlarında geçirdiğimiz zamanın ardından, öğleden sonra Budapeşte'ye doğru yola çıkıyoruz.

Akşam geç bir saatte Budapeşte'ye varışımızla birlikte otelimize yerleşiyor ve yorucu bir günün sonunda dinlenmeye geçiyoruz.

Sabahın erken saatlerinde Budapeşte'de güne başlıyoruz. Kahvaltı sonrası şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere dışarı çıkıyoruz. Buda Kalesi'nden başlayarak, Balıkçılar Tabyası'nın muhteşem manzarasına, Szechenyi Zincir Köprüsü üzerinden yürüyüşe ve Parlamento Binası'nın görkemli mimarisine hayran kalıyoruz. Kahramanlar Meydanı'nda, Budapeşte'nin kahramanlarına saygı duruşunda bulunuyoruz. Öğleden sonra serbest zamanımızda, Tuna'nın iki yakasını keşfetme fırsatı buluyoruz. Akşam üzeri Budapeşte'den ayrılıp, yolculuğumuzun bir sonraki durağına doğru devam ediyoruz.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Üsküp'ün tarihi dokusuna adım atıyoruz ve akşamüstüne kadar Makedonya'nın bu büyüleyici başkentinde zaman geçiriyoruz. Üsküp Kalesi'nden Eski Çarşı'ya, Vardar Nehri'nin iki yanını süsleyen köprülerden modern şehir yaşamına kadar birçok noktayı keşfetme fırsatı buluyoruz. Gün boyunca kültürel ve tarihi zenginlikleriyle dolu Üsküp'te unutulmaz anlar yaşadıktan sonra, akşamüstü Selanik'e doğru yola çıkıyoruz.

Akşam saatlerinde Selanik'e varışımızla, bu tarihi ve canlı şehre adım atıyoruz. Otelimize yerleşip, isteyen misafirlerimizle Selanik'in tavernalarıyla eğlenceli gece hayatını keşfetmek için serbest zamanımızı kullanıyoruz.

Erken bir kahvaltının ardından Selanik'in tarihini ve kültürel zenginliklerini daha yakından keşfetmek için şehre dalıyoruz. Beyaz Kule'nin etrafında dolaşırken, Atatürk Evi ve Müzesi'ni ziyaret ediyor, Selanik'in modern Yunanistan için önemini anlamaya çalışıyoruz. Galerius Kemeri ve Rotunda'nın antik zamanlardan kalan ihtişamı, Aristoteles Meydanı'nın hareketliliği ve Modiano ile Kapani kapalı çarşılarının sunduğu yerel lezzetler, bize Selanik'in benzersiz atmosferini yaşatıyor. Kordon Boyu (Nea Paralia)'nda yürüyüş yaparak, Ege'nin maviliklerine karşı Selanik'le vedalaşıyoruz. Öğleden sonra İstanbul'a doğru yola çıkıyoruz.

stanbul'a varışımızla, bu büyülü şehirde misafirlerimizle vedalaşıyoruz. İstanbul, turumuzun sonlandığı yer olarak, bu eşsiz yolculukta edindiğimiz anıları ve dostlukları taçlandırıyor.

Gece geç saatlerde İzmir'e varışımızla, bu unutulmaz yolculuğumuz sona eriyor. İzmir'deki misafirlerimizle vedalaşarak, her birine yeni keşiflerle dolu başka bir yolculukta tekrar buluşma umuduyla el sallıyoruz. Bu turumuzla, her birimizin hafızasında özel bir yere sahip olacak biribirinden güzel anılar biriktiriyoruz.