Akşamın erken saatlerinde, İzmir'den yola çıkıyoruz. Bu, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda yeni arkadaşlıkların ve anıların ilk adımı. İzmir'den bize katılan yolcularla buluşurken, yolculuğun verdiği heyecan ve tanışma fırsatı, maceraya doğru attığımız ilk adımlarda bizi birleştiriyor.

Gece yarısı İstanbul'a varışımızla, turumuzun ikinci durağına ulaşmış oluyoruz. İstanbul, tarih ve kültürün eşsiz birleşimiyle, bize katılacak yeni yolcularımızı karşılıyor. İstanbul'un büyülü atmosferi altında, kısa bir mola ve tanışma faslından sonra, tüm yolcularımızla birlikte, Otobüsle Britanya, İrlanda ve Benelüks ile Batı Avrupa Turu'nun resmi başlangıcını yapıyoruz. Gece yarısından hemen sonra, yeni arkadaşlarımız ve heyecanla dolu bir beklenti içinde, Avrupa'nın kalbine doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu özel gece, farklı şehirlerden gelen insanların bir araya gelmesiyle başlayan unutulmaz bir maceranın ilk adımı oluyor.

Sabah saatlerinde, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Kavala'ya varıyoruz. Burada, kısa bir mola verip şehrin tarihi dokusuna hayran kalıyoruz. Liman kenti Kavala, bize Ege'nin maviliklerini ve tarihin derinliklerini sunuyor. Kavala'dan ayrılmadan önce, bu güzel şehrin huzurlu atmosferini son bir kez içimize çekiyoruz. Kısa bir mola ve hızlı bir keşif turunun ardından Kavala'dan ayrılıyoruz.

Akşam üzeri Igoumenitsa limanına varıyor ve Adriyatik Denizi'ne doğru yol alacak gemimize yerleşiyoruz. Kamaralara yerleşme ve geminin sunduğu imkanlardan faydalanmaya başlıyoruz, yeni ufuklara doğru seyrimiz başlıyor.

Adriyatik Denizi üzerindeki yolculuğumuz sırasında, denizin huzur verici manzarası eşliğinde keyifli anlar yaşanıyor. Yıldızların altında, birbirinden farklı hikayelere sahip yolcularla sohbetler ediyor, Adriyatik'in serin sularında ilerlerken, bir sonraki gün bizi nelerin beklediği merakı içinde dinleniyoruz.

Adriyatik Denizi'ni geride bırakarak öğleden sonra Ancona Limanı'na varışımız, İtalya'nın sıcak kucaklamasını hissettiğimiz an oluyor. Gemiden ayrılışımızla, İtalya topraklarına adım atıyor ve Ancona'nın tarihi dokusunu selamlıyoruz.

Akşamüstü San Marino'ya varıyoruz. Tarihi dokusuyla büyüleyici bu küçük cumhuriyeti keşfetmek için kısa bir yürüyüşe çıkıyoruz. Dar sokakları ve etkileyici manzaralarıyla San Marino, bize kısa sürede bile olsa unutulmaz bir deneyim sunuyor. Ancak maceramız kısa sürüyor; yürüyüşümüzden sonra bir sonraki destinasyonumuz için yola çıkma vakti geliyor.

Akşam geç bir saatte moda ve tasarımın başkenti Milano'ya varıyoruz. Milano'nun ışıkları altında, otele yerleşme ve yarının heyecanı ile dolu bir akşam geçiriyoruz.

Sabah Milano'da güne başlıyoruz. Kahvaltı sonrası, Como'ya doğru yola çıkıyoruz, şehrin sanatını ve kültürünü öğleden sonra keşfetmek üzere.

Milano'dan kısa bir yolculukla Como'ya varış. Burada, Como Gölü'nün sakin suları ve çevresindeki dağların muhteşem manzaraları karşılıyor bizi. Serbest zamanımızda, Como'nun huzurlu doğasında yürüyüşler yapıyor, göl kenarındaki şirin kafelerde dinleniyoruz.Ardınan öğleden sonra Milano'ya tekrar geri dönüyoruz.

Öğleden sonra Milano'nun kültürel ve tarihi zenginliklerine dalıyoruz. Duomo Di Milano Katedrali'nin göğe uzanan ihtişamı, Piazza Del Duomo'nun geniş meydanı ve Galleria Vittorio Emmanuelle II'nin zarif alışveriş galerisi, Milano turumuzun öne çıkan durakları arasında. Bu eşsiz şehrin sunduğu sanat, tarih ve moda, bizi adeta büyülüyor. Gece geç saatlere kadar şehri keşfettikten sonra, bir sonraki maceramıza hazırlanmak üzere yola çıkıyoruz.

Sabah erken saatlerde, Alp Dağları'nın eteklerinde yer alan Vaduz'a varıyoruz. Vaduz, Liechtenstein'ın sakin başkenti, bize masalsı bir atmosfer sunuyor. Kısa şehir turumuzda Vaduz Kalesi'ne uzaktan bakıyor ve posta pulu müzesinin benzersiz koleksiyonunu keşfediyoruz. Serbest zamanımızda, bu küçük ama etkileyici şehrin sokaklarında dolaşıp, Alp manzaralarının keyfini çıkarıyoruz.

Öğlene doğru Vaduz'dan, İsviçre'nin kalbi Zürih'e doğru yolumuza devam ediyoruz. Öğleden sonra Zürih'e varışımızla birlikte, Zürih'te, Grossmünster Kilisesi'nin tarihi dokusunu, St. Peter’s Kilisesi'nin muazzam saat yüzünü ve canlı Old Town (Altstadt) bölgesinin dar sokaklarını keşfediyoruz. Kısa bir şehir turu ve serbest zamanın ardından, Avrupa'nın sanat ve kültür başkentlerinden biri olan Paris'e doğru yola çıkıyoruz.

Akşam çok geç bir saatte Paris'e varışımızla, "Aşkın Şehri"nde otele yerleşiyoruz. Paris'in büyülü atmosferi, ertesi gün yapacağımız keşifler için bizi heyecanlandırıyor.

Tüm gün boyunca ışıltılı Paris'in tadını çıkarıyoruz. Sabah saatlerinde başlayan şehir gezimizde, Eyfel Kulesi ve Şanzelize Caddesi gibi ikonik noktaları ziyaret ederek başlıyoruz. Ardından Louvre Müzesi gibi kültürel hazineleri keşfetme fırsatı buluyoruz. Şehir turu sonrası serbest zamanımızda, Paris'in büyüleyici sokaklarında dolaşabilir, kafelerde oturup Paris yaşamını izleyebiliriz. Gece yarısına doğru Paris'ten ayrılarak yolculuğumuzu sürdürüyoruz, kalbimizde unutulmaz Paris anılarıyla.

Gece yarısı, Fransa'nın kuzey sahilinde yer alan Calais limanına ulaşıyoruz. Burada, Britanya Adaları'na geçiş yapacağımız feribota yerleşiyoruz. Calais'den ayrılırken, Avrupa kıtasının son selamını alıyoruz.

Manş Denizi üzerinden yapılan kısa feribot yolculuğumuz sırasında, denizin huzurlu suları üzerinden İngiltere'ye doğru ilerliyoruz. Bu geçiş, iki farklı dünyayı birbirine bağlayan önemli bir köprü görevi görüyor.

Dover limanına varışımızla, İngiltere'nin beyaz kayalıkları ikonik bir karşılama sunuyor. Feribottan ayrıldıktan sonra, Dover'den Windsor'a doğru yolumuza devam ediyoruz.

Sabahın erken saatlerinde tarihi Windsor'a varıyoruz. Bu zarif şehirde, Windsor Kalesi gibi ikonik yerleri keşfetmek üzere kısa bir geziye çıkıyoruz. İki saat süren bu zengin keşif turunun ardından, Windsor'un tarihi ve kültürel dokusuna hayran kalarak yolculuğumuzu devam ettirmek üzere hareket ediyoruz. Windsor ziyaretimiz, kısa sürede olsa bize eşsiz bir tarih ve mimari güzellik sunuyor.

Öğlen saatlerinde, canlı ve tarihi Cardiff'e varıyoruz. Bu göz alıcı şehirde geçireceğimiz iki saat boyunca, Cardiff Kalesi ve Cardiff Bay gibi önemli noktaları ziyaret ederek şehrin zengin kültürel mirasını keşfediyoruz. Kısa süreli bu gezi, Cardiff'in tarihini ve doğal güzelliklerini yakından tanıma fırsatı sunuyor. İki saatlik keşifin ardından, Cardiff'ten ayrılarak yolculuğumuzu yeni maceralara doğru sürdürüyoruz.

Gün sonunda Manchester'a varıyoruz. Burada, dinlenmek üzere otelimize yerleşiyor ve ertesi günkü keşiflerimize hazırlanıyoruz.

Kahvaltı sonrası Manchester'ın dinamik atmosferine dalıyoruz. Bu gezimizde, şehrin sanat, tarih ve futbol ile özdeşleşen zengin kültürünü keşfediyoruz. Kısa sürede Manchester United'ın efsanevi stadı Old Trafford ve bilim ile sanatın kesiştiği Museum of Science and Industry gibi simgesel noktaları ziyaret ediyoruz. Öğlene doğru Manchester'dan ayrılarak, gezimizi yeni maceralara yer açmak üzere sonlandırıyoruz. Bu kısa süre içinde, Manchester'ın canlı ruhunu ve tarihi dokusunu yakından deneyimleme fırsatı buluyoruz.

Öğleden sonra Liverpool'a varıyoruz ve hemen şehrin ruhunu yakalayan bir tur başlatıyoruz. Beatles'ın izlerini sürdüğümüz bu gezide, Anfield Stadyumu'na da bir selam çakıyoruz. Ardından serbest zamanımızda, Liverpool'un canlı sokaklarını keşfediyoruz. Akşamın ilerleyen saatlerinde, bu kültürel zenginliği ardımızda bırakarak yeni maceralara yelken açıyoruz. Liverpool ziyaretimiz, hem müzik hem de futbolun kalbinin attığı bu şehrin atmosferini solumamızı sağlıyor.Akşam geç bir saatte Liverpool'dan yeni maceralara yelken açıyoruz.

Gece geç bir saatte Holyhead, Galler'in batı ucunda, deniz kenarında yer alan ve sakin bir kasaba olan Holyhead'den İrlanda'ya doğru yola çıkmak üzere feribotumuza yerleşiyoruz.

Holyhead'den hareketle, İrlanda Denizi üzerinden Dublin'e doğru yelken açıyoruz. Bu gece yarısı yolculuğu, denizin sakin sularında, yıldızların altında bir geçiş sağlıyor. İrlanda Denizi'ni aşarken, iki adanın arasındaki doğal güzelliği ve huzuru hissediyoruz.

Erken bir sabah, İrlanda Denizi'ni geçtikten sonra Dublin'e varıyoruz. Burada, İrlanda'nın canlı başkenti Dublin'de, Temple Bar District'te İrlanda müziği ve kültürünü deneyimliyoruz, St. Stephen's Green parkında huzurlu bir yürüyüş yapıyoruz. Kilmainham Gaol'un tarihine tanıklık ediyoruz, St. Patrick Kilisesi ve Dublin Kalesi'ni ziyaret ediyoruz. Oscar Wilde Heykeli önünde fotoğraf çekiliyor ve St. Teresa Kilisesi'nin sakinliğinde bir an duruyoruz. Gün boyunca Dublin'in tarihini, sanatını ve doğasını keşfediyoruz.

Akşamüzeri Dublin'den yola çıkıp akşam saatlerinde Belfast'a varıyoruz ve otele yerleşiyoruz. Otele yerleştikten sonra ertesi gün Belfast'ın tarihini ve kültürünü keşfetmek için dinleniyoruz.

Kahvaltının ardından Belfast'ın tarihi ve kültürel güzelliklerini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Kısa süreli şehir turumuzda, Belfast'ın simgesel yerlerini ziyaret ediyoruz. Tur sonrası, İskoçya'ya geçiş yapmak üzere limana doğru yola çıkıyoruz.

Belfast'tan Cairnryan'a doğru yola çıkarken, İrlanda Denizi üzerinden yapacağımız feribot yolculuğu, İngiltere ve İrlanda arasındaki doğal sınırı aşmamızı sağlıyor. Bu yolculuk sırasında, bir adadan diğerine geçişin tadını çıkarıyoruz. Feribotun güvertesinden, suyun üzerinde dans eden ışıkları izlerken, Britanya Adaları'nın doğal güzelliklerine bir kez daha hayran kalıyoruz.

Belfast'tan feribotla Cairnryan'a varıp İskoçya'nın güneybatı kıyısındaki huzurlu liman kasabasına adım attığımızda, masalsı bir maceraya atılıyoruz. Yol boyunca yemyeşil tepeler, sonsuz gökyüzü ve büyüleyici manzaralar bambaşka bir coğrafyanın kapılarını aralıyor. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu yolculukta her virajda yeni bir keşif sizi bekliyor.

Yolculuğumuzun bu aşamasında, akşam saatlerinde , İskoçya'nın canlılık, sanat ve mimari harikalarıyla dolu şehri. Glasgow'a varıyor ve dinlenmek üzere otelimize yerleşiyoruz.

Kahvaltıdan sonra Glasgow'da bir keşif turuna çıkıyoruz, şehrin simgesel yerlerini ziyaret ederek kültürünü yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Gezimizin ardından serbest zamanımızda Glasgow'un canlı sokaklarında dolaşma imkanı buluyoruz. Sonrasında, bir sonraki destinasyonumuza doğru yola çıkıyoruz, Glasgow'un bıraktığı izlenimlerle.

Öğleden sonra Edinburgh'a varışımızla birlikte, şehrin tarihi ve kültürel mirasını keşfetmek üzere hızlı bir tur yapıyoruz. Bu gezide, Edinburgh Kalesi'nin muhteşem manzarasını, Royal Mile'ın canlı atmosferini ve Holyroodhouse Sarayı'nın asaletini deneyimliyoruz. Ardından serbest zamanımızda, şehrin dar sokaklarında kaybolma ve yerel lezzetleri tatma fırsatı buluyoruz. Akşamüzeri, Edinburgh'un büyüleyici atmosferiyle vedalaşarak İskoçya'dan ayrılıyoruz. Bu kısa süre içinde, Edinburgh'un tarihini ve kültürünü yakından tanıma şansı elde ediyoruz.

Akşam geç bir saatte, konaklama şehrimiz Newcastle upon Tyne'a varışımızla birlikte otelimize geçiyor ve dinleniyoruz.

Sabah kahvaltısı sonrası, Newcastle upon Tyne'dan hareket ediyoruz.

Öğleden sonra Oxford'a varışımızla, hemen şehir turuna çıkıyoruz; Oxford Üniversitesi ve Bodleian Kütüphanesi gibi önemli yerleri keşfediyoruz. Serbest zaman sonrası, akşamüstüne doğru Oxford'dan ayrılıp yolculuğumuza devam ediyoruz. Oxford gezimiz, tarihi ve akademik mirası kısa sürede keşfetme imkanı sunuyor.

Akşam saatlerinde Londra'ya varışımızla, dünyanın en hareketli ve çeşitli şehirlerinden birine adım atmış oluyoruz. Otele yerleştikten sonra, Londra'nın sunduğu sonsuz seçenekler arasından geceyi nasıl geçireceğimize karar veriyoruz. Merak etmeyin daha iki gün sonsuz imkanlar sunan bu muhteşem şehirdeyiz.

Tüm günümüzü, dünyanın en heyecan verici şehirlerinden biri olan Londra'da geçiriyoruz. Sabahın erken saatlerinde başlayan gezimizde, Big Ben, London Eye ve Buckingham Sarayı gibi Londra'nın simgesel yerlerini ziyaret ediyoruz. Londra'nın tarihini ve kültürünü keşfettikten sonra serbest zamanımızda Thames Nehri boyunca yürüyüş yapma veya Covent Garden'da alışveriş yapma şansı buluyoruz. Günün sonunda, Londra'nın büyüleyici atmosferinde bir gece daha konaklayarak şehrin sunduğu eşsiz deneyimleri daha da derinlemesine yaşama fırsatı elde ediyoruz. Bu yoğun gün, Londra'nın zenginliğini ve çeşitliliğini tam anlamıyla deneyimlememizi sağlıyor.Akşam, otelimize dönüş yapıyoruz.

Kahvaltı sonrası Londra'da tam bir günümüz var. Bu gün, serbest zamanımızı Londra'nın tarihini, kültürünü ve sanatını keşfetmek için kullanıyoruz. Londra'da yapılacaklar listesi sonsuz; müzeler, sanat galerileri, tarihi yapılar, parklar ve alışveriş caddeleri, herkesin ilgisini çekecek bir şeyler sunuyor. Bu gün, kendi ilgi alanlarımıza göre şehri keşfetmek için bize özgürlük tanıyor. Akşam geç bir saatte Londra'dan ayrılıyoruz.

Erken saatlerde Dover limanına varıyoruz. Buradan feribota yerleşerek, Manş Denizi'ni geçmeye hazırlanıyoruz.

Dover'den ayrılarak Manş Denizi üzerinden bir feribot yolculuğuna çıkıyoruz. Bu kısa geçiş, bizi Britanya'dan tekrar Avrupa kıtasına taşıyor.

Calais limanına varışımız ve feribottan ayrılışımızla, Fransa topraklarına adım atıyoruz. Calais'ten ayrılarak, Belçika'nın şirin kasabası Brugge'e doğru yola çıkıyoruz.

Sabah erken saatlerde Brugge'a varıyoruz ve hemen şehrin ortaçağdan kalma dokusunu keşfetmek üzere bir tur atıyoruz. Kısa süre içinde Brugge'un kanallarını, dar sokaklarını ve tarihi meydanlarını ziyaret ediyoruz. Bu hızlı keşif turunun ardından, Brugge'de serbest zaman geçirme şansı buluyoruz. Öğlen, Brugge'un huzurlu atmosferiyle vedalaşarak yolculuğumuzu sürdürmek üzere hareket ediyoruz.

Akşamüstü Amsterdam'a varıyoruz ve hemen şehrin kendine has atmosferini solumak üzere bir şehir turuna çıkıyoruz. Dam Meydanı, Amsterdam Kraliyet Sarayı ve Amsterdam kanallarını keşfetme fırsatı buluyoruz. Şehir turunun ardından, Amsterdam'ın sunduğu serbest zamanı keyifle geçiriyoruz. Gece, ertesi gün için dinlenmek üzere otelimize gidiyoruz. Amsterdam gezimiz, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu kısa sürede keşfetmemize olanak tanıyor.

Sabah, Amsterdam'da oteldeki kahvaltımızın ardından bu renkli şehre veda ediyoruz. Amsterdam'ın hareketli sokaklarından, kanallarının huzurlu manzaralarına kadar birçok unutulmaz anıyla yolumuza devam ediyoruz.

Öğlen saatlerinde Lüksemburg'a varıyoruz ve kısa sürede şehrin tarihi merkezini keşfetmek için serbest zaman ayırıyoruz. Bu süre zarfında, Lüksemburg'un eşsiz manzaralarını ve zengin kültürel dokusunu deneyimleme fırsatı buluyoruz. İki saatlik kısa bir keşfin ardından, öğleden sonra Lüksemburg'un huzurlu sokaklarından ayrılarak yolculuğumuzu sürdürmek üzere hareket ediyoruz. Bu kısa ziyaret, küçük başkent Lüksemburg'un güzelliğini ve sakinliğini keşfetmemize olanak tanıyor.

Lüksemburg'dan sonra akşam saatlerinde Münih'e ulaşıyoruz. Bavarya'nın başkenti Münih, zengin tarihi, sanatı ve tabii ki ünlü bira bahçeleriyle bizi karşılıyor. Otele yerleşip, Münih'in dinamik atmosferini serbest zamanımızda keşfetmeye başlıyoruz.

Sabah, Münih'te başlayan günümüzde, şehrin zengin tarihi ve kültürel dokusunu keşfetmek için yola çıkıyoruz. Meryem Ana Meydanı'nın canlılığı, Eski Belediye Binası'nın ihtişamı ve Meryem Ana Kilisesi'nin göğe uzanan zarif silueti bizi büyülüyor. Münih'in tarihine ve sanatına yaptığımız bu kısa yolculuk, şehrin çeşitliliğini ve zenginliğini gözler önüne seriyor.

Öğleden sonra Salzburg'a varışımızla, Mozart'ın doğduğu bu tarihi şehri keşfetmek için bir şehir turuna başlıyoruz. Salzburg Kalesi, Mirabell Sarayı ve Bahçeleri, ve eski şehir merkezi gibi önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Şehir turunun ardından serbest zamanımızda Salzburg'un büyüleyici sokaklarında dolaşıp, yerel lezzetleri tatma imkanı buluyoruz. Akşam çok geç bir saatte, Salzburg'un huzurlu atmosferiyle vedalaşarak yolculuğumuzu sürdürmek üzere hareket ediyoruz.

Öğle saatlerinde Belgrad'a varıyoruz ve şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere bir tur atıyoruz. Parlamento Binası, Knez Mihailova Caddesi ve Kale Meydanı gibi önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Tur sonrası verilen serbest zamanda, Belgrad'ın canlı sokaklarında gezinme ve yerel lezzetleri keşfetme fırsatı buluyoruz. Akşamüstüne doğru, Belgrad'ın unutulmaz anılarıyla birlikte yolculuğumuza devam etmek üzere hareket ediyoruz.

Niş'e varışımızla, şehrin tarihine ve kültürüne doğru bir yolculuğa başlıyoruz. Hızlıca otelimize yerleşip, Niş'in sokaklarında bir keşif turuna çıkıyoruz.

Sabahın erken saatlerinde Niş'ten ayrılıyoruz. Kısa süreliğine bulunduğumuz bu tarihi şehir, Sırbistan'ın zengin kültürünü ve tarihini bizlere gösterdi. Niş'ten ayrılırken, Balkanların bu küçük kentinde geçirdiğimiz zamanın hatıralarıyla yola devam ediyoruz.

Uzun bir yolculuğun ardından akşam saatlerinde İstanbul'a varıyoruz. İstanbul, bu turun hem başlangıç hem de bitiş noktası olarak, bizlere unutulmaz bir yolculuğun kapılarını açtı ve kapattı. Ardından, turumuzun son durağı olan İzmir'e doğru yola çıkıyoruz.

Gece geç saatlerde, turumuzun başladığı yer olan İzmir'e varışımızla, bu eşsiz ve unutulmaz macera sona eriyor. İzmir'e ulaştığımızda, Avrupa'nın dört bir yanında keşfettiğimiz yerlerden, kurduğumuz dostluklardan ve yaşadığımız deneyimlerden dolu dolu bir çanta ile dönüyoruz. Bu yolculuk, her birimizin kalbinde özel bir yer edinecek.